"Aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler" Hz. Mevlana'nın sözünün asırlardır tazeliğini korumasını sağlayan etken gerçekten de aynı duyguları paylaşanların anlaşabiliyor olmaları. Bilimsel olarak da yapılan bir çalışma "ruh halimizin" ya da "hislerimizin" bizleri nasıl aynı bedensel yapıya büründüğünü ortaya koyuyor.
Finli bilim insanlarının farklı yaş ve cinsiyetlerdeki 773 katılımcı üzerinde yaptıkları çalışmalar neticesinde yukarıda gördüğünüz duygu beden atlası elde edildi. Proceedings of the National Academy of Sciences isimli dergide yayımlanan araştırma sonuçları ise oldukça ilgi çekici.
Katılımcılara öncelikle çeşitli filmler, kelimeler, tanımlamalar, hikayeler gösterildi. Kontrollü olarak kendilerine sunulan duygusal yoğunluk oluşturacak bu görüntülerden sonra vücutlarının hangi bölgelerinde ne ve nasıl hissettikleri soruldu. Katılımcılardan gelen geri bildirimlere göre üst bölümdeki duygu-beden ısı atlası ortaya çıkarıldı. Aşırı yoğun hissin oluştuğu bölgelerde kırmızı, duygusal yoğunluğun güçlü olduğu bölgelerde sarı ve daha körelmiş hislerde ise mavi renk kullanıldı.
Depresyon halindeki bireylerin hayattan kopuk olduklarını doğrularcasına soğuk renkler vermeleri, "öfkeden deliye dönmüş" sözündeki gibi öfkeli katılımcıların kıpkırmızı kesilmeleri, mutlu olanların baştan aşağı renk cümbüşü gibi olmaları, aşıkların da göğüs bölgelerinin çok fazla ışıması, haset halinde olanların kalplerinin ve akıllarının körelmesi ve iğrenme halindeki katılımcılarının mideleri ile yemek borularının belirginleşmesi bilimin duygularımızı ne denli doğru yerlerde yakaladığına birer delil gibi.
Depresyon halindeki bireylerin hayattan kopuk olduklarını doğrularcasına soğuk renkler vermeleri, "öfkeden deliye dönmüş" sözündeki gibi öfkeli katılımcıların kıpkırmızı kesilmeleri, mutlu olanların baştan aşağı renk cümbüşü gibi olmaları, aşıkların da göğüs bölgelerinin çok fazla ışıması, haset halinde olanların kalplerinin ve akıllarının körelmesi ve iğrenme halindeki katılımcılarının mideleri ile yemek borularının belirginleşmesi bilimin duygularımızı ne denli doğru yerlerde yakaladığına birer delil gibi.
0 Yorum:
Yorum Gönder